Turgut Uyar
Uzun yıllar boyunca birçok düşünür ve şair tarafından
şiir için çeşitli tanımlar yapılmıştır. Haddim olmadan bir tanım yapmam
gerekirse, benim için şiir “insana ait duyguların, her türlü düşüncenin ve
durumun en güçlü, en kısa yoldan ifadesidir.”
Son zamanlarda, edebiyat dünyasından bazı
yazarların/şairlerin ve onların eserlerinin duvar yazısı için bir malzeme
haline geldiğine tanık oluyorum. Bu durum bazen beni rahatsız etse de “ben de
annemin karnından şiir okuyarak çıkmadım” diyorum ve en azından bu değerli
eserlerin bir şekilde bilindiğini düşünerek olumlu yaklaşmaya çalışıyorum.
Lafı fazla uzatmadan asıl konuya gelmek istiyorum. Bu
yazımın başkahramanı olan Turgut Uyar da son dönemlerde duvar yazılarının bir
parçası olsa da onu ve şiirlerini sevmek için çok fazla nedenim var, yerini ise
ayrı tutuyorum. Bazen kendi kendime sorarım, sanki biri, bir gün beni böyle bir
tercih yapmaya zorlayacakmış gibi. “Bir hakkın olsa hangi
ünlüyle/oyuncuyla/yazarla tanışırdın?” Peki, “hangi şair?” sorusunun cevabı ise
kesinlikle Turgut Uyar olacaktır.
Neden? Çünkü hissettiklerimin tarifini ve dışa
yansımasını en çok onun şiirlerinde buluyorum. En kısa cümlelerle ve en naif
haliyle… Aklımdan geçenleri, duygularımı kelimelere dökemezken ya da sayfalarca
yazsam anlatamayacakken, onun sadece birkaç cümleyi bir araya getirişi her şeyi
özetliyor…
“Bir kez yolda karşılaşalım,
Onunla da avunacağım.
Adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
Sesini duysam susacağım.”
Kısa bir süre önce okuduğum bir yazıdan Turgut Uyar,
eşi Tomris Uyar ve yakın arkadaşı Edip Cansever’in yazdığı şiirleri
birbirlerine gösterdiklerini ve fikir aldıklarını öğrendim. Artık onun
şiirlerini okurken hem gözümün önüne birlikte bir masada oturdukları
fotoğraflar geliyor hem de hayallere dalıyorum. Onlarla birlikte masanın bir
köşesinde oturuyorum ve konuşmalarını dinliyorum sessizce… Bunu düşünmek bile
oldukça keyif veriyor bana.
Tomris Uyar demişken, Turgut Uyar’ın eşine olan
aşkından bahsetmemek bu yazıyı eksik kılar benim gözümde. Kimi zaman hepimizin
yaşadığı kaybetme korkusunu ve bağlılığı Turgut Uyar da fazlasıyla yaşamış ve
eşine olan aşkı şiirlerini beslemiş. Bize bu kadar hitap ettiği içindir belki
de duyduğum bu yakınlık…
“Tamir ettirmedin gitti derler şu saati,
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende
durur.”
Bende “keşke aynı dönemde yaşasaymışız” isteğini
uyandıran bu adamı neden sevdiğimi umarım anlatabilmişimdir. Öyleyse yazımı da
onun bir dizesiyle sonlandırayım…
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum. :)
Aylin
Hiç yorum yok: