Moda Bloggerları Serisi 1: Chiara FERRAGNI
Yeni bir seriden herkese merhaba. Bu serimizde dünyaca
ünlü, fenomen olmuş, bol takipçili moda bloggerlarını göreceksiniz.
İlk sıraya tabii ki “it girl” tanımının hakkını fazlasıyla veren İtalyan Chiara Ferragni’yi yerleştiriyorum. Kendisi sosyal medya üzerinden yaklaşık 4.5 yıldır takip ettiğim ilk moda bloggerı olma özelliğini taşıyor ancak burada ilk sırayı alsa da benim favorim değil. (Duysa çok üzülür…)
2009 yılında eski sevgilisi ve iş ortağı Riccardo Pozzoli ile beraber kurdukları “The Blonde Salad” bloguyla birkaç sene içinde yükselişe geçti. Yaklaşık 8 senede geldiği nokta tam bir başarı öyküsü niteliğini taşıyor. Blogunu milyonlar ziyaret ediyor, Instagram’da 9 milyonu aşkın takipçiye sahip, kendi markasını yarattı, dünyaca ünlü markalarla çalışıyor ve önemli dergilerde kendine yer buluyor.
İlk sıraya tabii ki “it girl” tanımının hakkını fazlasıyla veren İtalyan Chiara Ferragni’yi yerleştiriyorum. Kendisi sosyal medya üzerinden yaklaşık 4.5 yıldır takip ettiğim ilk moda bloggerı olma özelliğini taşıyor ancak burada ilk sırayı alsa da benim favorim değil. (Duysa çok üzülür…)
2009 yılında eski sevgilisi ve iş ortağı Riccardo Pozzoli ile beraber kurdukları “The Blonde Salad” bloguyla birkaç sene içinde yükselişe geçti. Yaklaşık 8 senede geldiği nokta tam bir başarı öyküsü niteliğini taşıyor. Blogunu milyonlar ziyaret ediyor, Instagram’da 9 milyonu aşkın takipçiye sahip, kendi markasını yarattı, dünyaca ünlü markalarla çalışıyor ve önemli dergilerde kendine yer buluyor.
Tüm bunlara ek olarak
Harvard Business School’da vaka çalışmasına konu olduğunu gördüğümde ufak çaplı
bir kıskançlık krizi ve şok geçirdiğimi de söylemeliyim. Elbette bu başarıda
yarı yarıya pay sahibi olan diğer isim eski sevgilisi Riccardo. Onun iş zekâsı,
pazarlama stratejileri ve desteği göz ardı edilemez. Hayranım sana Ricci.
Gelelim asıl konumuz olan Chiara’nın tarzına…
Takip ettiğim ilk zamanlarda (2012-2015 yıllarına
tekabül ediyor) tarzı oldukça hoşuma gitse de özellikle son birkaç senedir
genellikle saçmaladığını düşünüyorum.
2015 yılına kadar kombinlerinin daha bir oluru vardı; tatlı elbiseler ve onlara uyumlu şık ayakkabılar giyiyor, önemli markaların ufak çantalarıyla (Chanel, YSL, Gucci, Prada gibi) kombinini tamamlıyordu. Bunlar dışında renkli kaban, kürk seçimleri gözlük, şapka gibi aksesuar seçimleri de zaman zaman oldukça başarılı.
Moda haftaları sırf marka diye bedava verseler muhtemelen sokakta giymeyeceğimiz kıyafetlerle dolaşabiliyor. Birbirinden alakasız parçaları üst üste giyiyor.
Aslında Chiara'nın imza parçaları basic tişörtler,
kısa jean şortlar ve jean pantolonlar, bomber ceketler, birbirinden harika
gözlükler ve botlar.
Bence artık giyinmekten sıkılmış olmalı ki, mevsim
şartları el verdikçe sadece %30-35 oranında giyinmeyi tercih ediyor. Her sene
daha da açılıp saçılıyor. Altın-gümüş onlarca aksesuarı, takıyı
bir arada kullanıyor. Gözlerim kanıyor, yüreğim daralıyor…
(Sol alttaki doğum gününde giydiği gümüş
Swarovski elbisesi gerçekten harika, hakkını vermek lazım.)
Birçok etkinliğin, moda haftalarının vazgeçilmez moda
bloggerı ve tasarımcısı Chiara'nın Coachella stilinden de bahsetmemek olmaz.
Coachella ruhunu yansıtıyor mu pek anlamadım ama her türlü seçeneğe ulaşma
şansı varken seçtiği parçalar öyle şahane değil. Yine basic halleri daha güzel
görünüyor bence.
Son sevgilisi İtalyan şarkıcı Fedez ile birlikte olduğundan
beri de garip bir hale büründü. Modayı katletmesinin yanı sıra kötü kız
havalarında da takıldığı oluyor. Eskiden daha asildi ve stil sahibi olduğunu
belli ediyordu bence bu kız. Riccardo’dan sonra oldukça bozduğunu
düşünüyorum… (Bu yazıyı yazarken 30. yaş günü kutlamaları sırasında ve
sevgilisinin konserinde evlilik teklifi de aldı, yükseltin çıtayı arşa çıkarın
hadi.)
Her ne kadar son hallerinden ve kaba tabirle -cıvık- ilişkisini
bu kadar göz önüne sermesinden hoşlanmasam da kopamıyorum senden Chiara,
elim unfollow butonuna gitmiyor.
Neyse, mutluluklar ve başarılarının devamını dileyerek
yazıyı sonlandırayım.
Serinin devamında görüşmek üzere...
Aylin
Hiç yorum yok: