Tarantino Filmleri Kuşağı #2 | Django: Unchained

Sıcaktan baygınlık geçirdiğim bir bayram gününden selamlıyorum sizleri. Umarım tatiliniz güzel geçiyordur. Benimki pek geçmiyor, o yüzden yazmaya verdim kendimi.

Quentin Tarantino filmlerini incelediğimiz bu köşemizde bugün Django: Unchained (Zincirsiz - 2012) bizlerle olacak. Kadro yine o kadar iyi ki, keyiften dört köşe izlemiştim. Samuel L. Jackson, Leonardo DiCaprio, Christoph Waltz, Jamie Foxx....

Film; siyahilerin köle olarak kullanıldığı dönemlerde, Amerika'nın güneyinde geçiyor ve dönemin insanlarının yaşam tarzlarını, şartlarını, menfaat uğruna yaptıkları ikiyüzlülükleri anlatıyor. Western havası içinize işliyor.

Harika bir şarkıyla, Ceeeengoooo cengoooo diye başlıyor filmimiz :)

Django (Jamie Foxx), alelade bir köledir. Taa ki Alman bir dişçi ve kelle avcısı Dr. King Schultz (Christoph Waltz) onu bulana kadar. Adım adım Django'nun özgürleşmesini, buna gelen tepkileri ve intikam isteğini izliyoruz. Dr. Schultz onu bulduğunda, kölelikten yana olmadığını ama buradaki düzeni değiştirmek gibi bir amacı da olmadığını belirtiyor parantez içinde. Ama ona asla köle gibi davranmayarak, hatta at bile vererek zincirlerini kırmasına yardımcı oluyor. Bir siyahiyi at üzerinde görenlerin şoktan kan şekeri falan düşüyor. Sadece bu  iki cümle bile köleliğin, siyahilerin durumunun vehametini anlatmaya yeter aslında. İçiniz cız ederek izliyorsunuz ama Django'nun karakteri, olaylara karşı duruşu size de bir güç ve umut veriyor.

Christoph Waltz bu filmdeki karakteriyle Oscar alıyor. Filmin güzelliğinden ve adamın yeteneğinden şüphem yok da, bu rol Oscarlıksa bir önceki yazımızda konuştuğumuz Inglorious Basterds'teki karakteri ne'liktir artık siz düşünün. Bambaşkaydı gerçekten.

Calvin Candie (Leonardo DiCaprio), tek kelime Fransızca bilmeyen ama aşırı Fransız özentisi (hatta kendine zorla Mösyo dedirten) bir çiftlik sahibi. Ayrıca siyahi köleleri dövüştürerek para kazanıyor. Leo bu malum karakteri harika canlandırmış. Tiplemesi bir kere çok kendine özgü. Fazlasıyla güldüreceğine eminim sizi de. Güney aksanı o kadar komik olmuş, o kadar yakışmış ki. İnanılmaz yetenekli adam vallahi helal olsun.

Stephen (Samuel L. Jackson) Calvin Candie'in çiftliğinin kahyası. Her şey ondan soruluyor, cin gibi. Calvin'in küçüklüğünden beri hizmetinde olduğu için aralarında bir bağ var, ona normal kölelere olduğu gibi davranılmıyor. Hatta yamanacak bir kapı bulduğu için, kendisi de sanki siyahi değilmiş gibi yaparak, diğer köleleri eziyor. Bahsettiğim ikiyüzlülüğü bu karakterde ve Calvin'de görebiliyoruz. Samuel L. Jackson'ı hangi filmde görsem kahkaha atasım geliyor, gülüşü, aksanı, her şeyi muhteşem. 

Çoğu zaman olduğu gibi Tarantino'yu da minik bir rolde görmek mümkün.

Uzun lafın kısası, Django, Dr. Schultz, Calvin Candie ve Stephen'ın yolları bir şekilde kesişiyor. 

Gerisini öğrenmek için izlemenizi öneriyorum, harika bir film. Bu adamın olayları anlatış tarzı, şiddeti işleyişi, toplumsal mesajları verişi, bakış açısı gerçekten çok ilginç. Seviyorum kendisini. 

Sizin de çok eğleneceğinize eminim! İzledikten sonra düşüncelerinizi aşağıya yorum olarak bırakmayı unutmayın sevgili okurlar. 

Görüşmek üzere!

Buse